Gürültüye maruziyet sonrasında oluşan işitme kaybı 1-2 gün içerisinde düzelen geçici bir işitme kaybı olabilmektedir. Gürültüye maruziyet ortadan kalkarsa işitme eşiklerindeki kayıp stabilleşir ve artmaya devam etmez. Gürültüye maruziyet devam ettikçe ve erken müdahale edilmediği zaman işitme kaybı kalıcı hale gelmektedir. Gürültüye bağlı işitme kaybının oluşmasında gürültünün şiddeti ve gürültüye maruz kalınma süresi önem taşır. Akut bir şekilde gürültüye maruz kalınmasıyla oluşan işitme kaybına akustik travma, uzun süre gürültüye maruz kalma sonucunda kronikleşen işitme kaybına ise gürültüye bağlı işitme kaybı denir.
İnsan kulağında minimum işitme düzeyi değeri 0 dB’dir. Bir kez bile maruz kalındığında işitme kaybı yapabilecek gürültü seviyesi 120 dB ve üzeri, ağrıya yol açabilen ses şiddeti ise 140 dB’dir. Daha yüksek şiddetteki sesler ise kulak zarını delebilecek seviyede kulak yapılarına ciddi hasarlar vermektedir.
10 dBA - Normal nefes alma
30 dBA – Fısıltı
50-65 dBA - Normal konuşma
80-85 dBA - Şehir trafik gürültüsü, elektrikli süpürge
140-160 dBA - Havai fişek gösterisi
85 dB ve üzeri ses kaynaklarının bulunduğu yerlerde kulağı gürültüden korumaya yönelik önlemler alınması gerekmektedir.
Akustik travma olduğu durumlarda işitme kaybı medikal veya cerrahi yöntemlerle düzelebilmektedir. Gürültüye bağlı işitme kaybının ise tedavisi yoktur, kalıcıdır. Bu nedenle gürültüye maruziyet sırasında önlem alınması, sonrasında ise erken tanı ve tedavi oldukça önemlidir. Kalıcı işitme kaybının oluştuğu durumda işitme cihazı kullanımı önerilir. Uygun işitme cihazı uygulaması ile seslerin net bir şekilde duyumunu sağlamak ve işitme kaybının ilerlemesini yavaşlatmak mümkündür.